Ceza ile birlikte söylediği ve albüme ismini veren Müziğin Doa’sı parçasıyla müzik piyasasına hızlı bir giriş yapan Doa, ikinci klibini geçtiğimiz günlerde "Son Şarkı" adlı parçasına çekti. Arnavutköy'de bir evde gerçekleşen çekimlerde farklılığıyla dikkat çeken sanatçı; klipte ihanete uğrayan ve siyahi sevgilisinden sıra dışı bir intikam alan genç bir kadını canlandırdı. İntikam aldığı kişi ise, Türkiye’de halen spor hocalığı yapmakta olan, sevgilisi rolündeki Sean Jocelyn. Klibin yönetmenliğini, ilk klibin yönetmeni olan Dağhan İş (praxisidea.com) yaptı. Doa'nın ikinci klibi "Son Şarkı"yı sizlere sunuyoruz.
Klip: Doa - Son Şarkı
Rapidshare Yansısı: Doa - Son Şarkı
Myspace: www.myspace.com/doaonline
1 Eylül 2008 Pazartesi
Sanıyorlar ki bol pantolon giyince oluyor.
ekiz yıl aradan sonra ikinci albümü Şöhret Yolu'yla karşımıza çıkan Sultana ile hip hop'taki yanlış anlamalar, insan hakları beyannamesi ve kadın rapçiler üzerine... Sultana ikinci albümü Şöhret Yolu'nu Doublemoon etiketiyle piyasaya çıkardı. İlk albüm Çerkez Kızı'ndan bu yana sekiz yıldır pek ortalarda görülmeyen rapçi yeni albümünü anlatırken lafını da kimseden esirgemiyor.
Türkiye'de hip hop'un patlaması senin ilk albümünün çıkışından beş yıl kadar sonra oldu. Bu durumda "Şansa bak!" mı diyorsun yoksa ilklerden biri olmanın gururunu mu taşıyorsun?
"Şansa bak!" demiyorum. Her şeyin bir zamanı var herhalde. Türkiye için çok yeni, genç neslin daha kolay dinlediği bir müzik türü bu. O yüzden beş altı yıl içerisinde bu noktaya gelmesi kaçınılmazdı. Türkiye'de bu müziğin ilk örneklerini yaptığım için de mutluyum.
İlk albümün çıktıktan sonra Türkiye'de kalmadın. Neden?
Kalabilirdim ama kalmadım. Bu işin en zorlu kısmı o albümü yapmak. Böyle zor bir dönemden sonra "Albüm bitti, oh keyfini çıkarayım," diye düşünürken Kuşu Kalkmaz'la ilgili yasaklamalar, sorular başladı.
Küstün mü bir nevi?
Yok küsmedim. "Aman be!" oldum. Ama birçok insandan da destek geldi. Aslında bir açıdan da memnunum, birçok konu daha rahat konulmaya başlandı. Kapıları açtı o şarkı. Hala da devam eden bir etkisi var. İnsan Hakları Beyannamesi'nin 60. yıldönümü için hazırlanan projeye bu şarkı da dahil edildi.
Buradaki hip hop kültürünün gelişimi hakkında ne düşünüyorsun?
Hip hop camiası çok enteresan. Erkeklerin kızlara karşı tavır alması bana ters geliyor. Bir de bazen "Buradaki insanlar acaba hip hop nedir bilmiyorlar mı?" diye düşünüyorum. Çünkü hip hop adı altında bir şeyler yapılıyor ama müziği bilmiyorlar. Öyle bir camia ki bu, herkes bindiği dalı kesiyor. O da hip hop'un yanlış algılanmasına neden oluyor. Diss, battling... Bunlar burada yanlış algılanmış ve kullanılmış şeyler.
Ne gibi?
Amerikan hip hop kültüründe bu anlamda bir şey yok. Amerika'da özel geceler vardır, MC'ler çıkar, karşılıklı atışırlar ama hep bir espri vardır. Tupac'la B.I.G. arasındaki gibi bir gerilim ise çok derin bir konu. İçinde müzik mafyası da var, pek çok olay var.
Şarkı sözlerinde muhalif yanını ortaya koyuyorsun. Ekonomiden de bahsediyorsun, türbandan da... Ama bir yandan da yıllardır yurtdışındasın. Nasıl takip ettin bu dönemi?
Benim bir dünya görüşüm, hayat tecrübem, eğitimim var. Bunların hepsi yansıyor. Daha önce de bana bu soru sorulmuştu. Şöyle bir örnek vermiştim; bazen bir evin içindesinizdir ve yüksekliği, tavanları, odaları bilirsiniz ama evin dışına çıkıp da yolun karşısından baktığınız zaman o tablo bütünleşir. Kapısını da görürsünüz, çatısını da... Onun gibi bir şey.
Yurtdışında olmak sana en çok ne kazandırdı?
Amerika gibi bir ülkede yaşamak biraz zamanın ötesinde olmak gibi bir şey. Çünkü orada 10 sene önce tecrübe ettiğiniz şeyler buraya daha yeni geliyor. Bence açık olmak gerekiyor yeniliklere. Biz biraz daha katıyız. Yeniliğe hep şüpheyle bakıyoruz ama ben yeniliği teşvik etmek ve kucaklamak taraftarıyım.
Diğer Türk hip hop müzisyenleriyle kendini kıyaslıyor musun?
Tabii ki kıyaslıyorum. Kendimi daha gerçek görüyorum. Çünkü ben o kadar sene yurtdışında yaşadım, bu müziğin kökeninin geldiği yerde takıldım, en hardcore ghetto'lara gittim. Oradaki rap yapan kişilerin acısını biliyorum. Niye öyle söylüyor, niye öyle giyiniyor? Ama buradaki insanlar sanıyor ki, kafana şapka takıyorsun, bol bir pantolon giyiyorsun ve oluyor. Hip hop'un özü gerçek olmaktır. Bir de bana siyah insanların yaptığı hareketleri yapmaları, -mesela sahnede apış arasını avuçlamak falan- çok komik geliyor. Ama belki de bunların da yapılması gerekiyor ki, başka bir noktaya gelelim.
Tanışmıyoruz. Türkiye'de bir bayan olarak tek başına çıkan, bir duruşu olan Aziza A. var, bir de ben varım. Onun dışında ortaya çıkan kişiler ya birisinin sevgilisi ya da kız kardeşi oluyor. O da olsun tabii. Başka örnekler de çıkacak. Daha çok hip hop albümü olsun ama yeni bir şeyler olsun.
Türkiye'de hip hop'un patlaması senin ilk albümünün çıkışından beş yıl kadar sonra oldu. Bu durumda "Şansa bak!" mı diyorsun yoksa ilklerden biri olmanın gururunu mu taşıyorsun?
"Şansa bak!" demiyorum. Her şeyin bir zamanı var herhalde. Türkiye için çok yeni, genç neslin daha kolay dinlediği bir müzik türü bu. O yüzden beş altı yıl içerisinde bu noktaya gelmesi kaçınılmazdı. Türkiye'de bu müziğin ilk örneklerini yaptığım için de mutluyum.
İlk albümün çıktıktan sonra Türkiye'de kalmadın. Neden?
Kalabilirdim ama kalmadım. Bu işin en zorlu kısmı o albümü yapmak. Böyle zor bir dönemden sonra "Albüm bitti, oh keyfini çıkarayım," diye düşünürken Kuşu Kalkmaz'la ilgili yasaklamalar, sorular başladı.
Küstün mü bir nevi?
Yok küsmedim. "Aman be!" oldum. Ama birçok insandan da destek geldi. Aslında bir açıdan da memnunum, birçok konu daha rahat konulmaya başlandı. Kapıları açtı o şarkı. Hala da devam eden bir etkisi var. İnsan Hakları Beyannamesi'nin 60. yıldönümü için hazırlanan projeye bu şarkı da dahil edildi.
Buradaki hip hop kültürünün gelişimi hakkında ne düşünüyorsun?
Hip hop camiası çok enteresan. Erkeklerin kızlara karşı tavır alması bana ters geliyor. Bir de bazen "Buradaki insanlar acaba hip hop nedir bilmiyorlar mı?" diye düşünüyorum. Çünkü hip hop adı altında bir şeyler yapılıyor ama müziği bilmiyorlar. Öyle bir camia ki bu, herkes bindiği dalı kesiyor. O da hip hop'un yanlış algılanmasına neden oluyor. Diss, battling... Bunlar burada yanlış algılanmış ve kullanılmış şeyler.
Ne gibi?
Amerikan hip hop kültüründe bu anlamda bir şey yok. Amerika'da özel geceler vardır, MC'ler çıkar, karşılıklı atışırlar ama hep bir espri vardır. Tupac'la B.I.G. arasındaki gibi bir gerilim ise çok derin bir konu. İçinde müzik mafyası da var, pek çok olay var.
Şarkı sözlerinde muhalif yanını ortaya koyuyorsun. Ekonomiden de bahsediyorsun, türbandan da... Ama bir yandan da yıllardır yurtdışındasın. Nasıl takip ettin bu dönemi?
Benim bir dünya görüşüm, hayat tecrübem, eğitimim var. Bunların hepsi yansıyor. Daha önce de bana bu soru sorulmuştu. Şöyle bir örnek vermiştim; bazen bir evin içindesinizdir ve yüksekliği, tavanları, odaları bilirsiniz ama evin dışına çıkıp da yolun karşısından baktığınız zaman o tablo bütünleşir. Kapısını da görürsünüz, çatısını da... Onun gibi bir şey.
Yurtdışında olmak sana en çok ne kazandırdı?
Amerika gibi bir ülkede yaşamak biraz zamanın ötesinde olmak gibi bir şey. Çünkü orada 10 sene önce tecrübe ettiğiniz şeyler buraya daha yeni geliyor. Bence açık olmak gerekiyor yeniliklere. Biz biraz daha katıyız. Yeniliğe hep şüpheyle bakıyoruz ama ben yeniliği teşvik etmek ve kucaklamak taraftarıyım.
Diğer Türk hip hop müzisyenleriyle kendini kıyaslıyor musun?
Tabii ki kıyaslıyorum. Kendimi daha gerçek görüyorum. Çünkü ben o kadar sene yurtdışında yaşadım, bu müziğin kökeninin geldiği yerde takıldım, en hardcore ghetto'lara gittim. Oradaki rap yapan kişilerin acısını biliyorum. Niye öyle söylüyor, niye öyle giyiniyor? Ama buradaki insanlar sanıyor ki, kafana şapka takıyorsun, bol bir pantolon giyiyorsun ve oluyor. Hip hop'un özü gerçek olmaktır. Bir de bana siyah insanların yaptığı hareketleri yapmaları, -mesela sahnede apış arasını avuçlamak falan- çok komik geliyor. Ama belki de bunların da yapılması gerekiyor ki, başka bir noktaya gelelim.
Tanışmıyoruz. Türkiye'de bir bayan olarak tek başına çıkan, bir duruşu olan Aziza A. var, bir de ben varım. Onun dışında ortaya çıkan kişiler ya birisinin sevgilisi ya da kız kardeşi oluyor. O da olsun tabii. Başka örnekler de çıkacak. Daha çok hip hop albümü olsun ama yeni bir şeyler olsun.
iPhone’dan çıkan kıza ne oldu
Yaklaşık 2 hafta önce yayınladığımız haberde, bir İngiliz’in yeni aldığı iPhone 3G’den çıkan fotoğraflardan bahsetmiştik. iPhone 3G’nin paketlenme aşamasında Çin’deki Foxconn fabrikasından bir çalışan, cihaz paketlenmeden önce arkadaşının fotoğraflarını çekmiş ve cihazı bu şekilde paketlemişti. Hatta şakacı Apple çalışanı, fotoğraflardan birini duvar kağıdı yapmayı da ihmal etmemişti.
Haberimizi şu cümleyle tamamlamıştık: “Bakalım Apple, ilerleyen günlerde durumla ilgili bir açıklama yapacak mı?” Beklenen açıklama, geçtiğimiz hafta adının açıklanmasını istemeyen bir Foxconn yetkilisi tarafından yapıldı. Yetkilinin yaptığı açıklama şu şekilde:
“iPhone 3G’den çıkan fotoğraflar test amaçlı çekilmiş ve hata sonucu hafızadan silinmemiştir. Şunun bilinmesini istiyoruz: Fotoğraflarda gördüğünüz işçi kesinlikle işten atılmamıştır, bu olay yüzünden işten atılması da asla söz konusu olamaz”
Açıklamada fabrika çalışanının adından ya da kim olduğundan bahsedilmedi.
Umarız bu açıklama, fotoğrafların ortaya çıkmasıyla bir anda meşhur olan iPhone kızı hayranlarının yüreğine su serpmiştir.
Apple’ın iPod nano’larını, MacBook Pro’larını, MacBook Air’lerini ve iPhone’larını üreten Foxconn Tayvan merkezli önemli bir üretici. Fotoğrafların çekildiği fabrika ise Çin’in Shenzen kentinde bulunuyor.
Haberimizi şu cümleyle tamamlamıştık: “Bakalım Apple, ilerleyen günlerde durumla ilgili bir açıklama yapacak mı?” Beklenen açıklama, geçtiğimiz hafta adının açıklanmasını istemeyen bir Foxconn yetkilisi tarafından yapıldı. Yetkilinin yaptığı açıklama şu şekilde:
“iPhone 3G’den çıkan fotoğraflar test amaçlı çekilmiş ve hata sonucu hafızadan silinmemiştir. Şunun bilinmesini istiyoruz: Fotoğraflarda gördüğünüz işçi kesinlikle işten atılmamıştır, bu olay yüzünden işten atılması da asla söz konusu olamaz”
Açıklamada fabrika çalışanının adından ya da kim olduğundan bahsedilmedi.
Umarız bu açıklama, fotoğrafların ortaya çıkmasıyla bir anda meşhur olan iPhone kızı hayranlarının yüreğine su serpmiştir.
Apple’ın iPod nano’larını, MacBook Pro’larını, MacBook Air’lerini ve iPhone’larını üreten Foxconn Tayvan merkezli önemli bir üretici. Fotoğrafların çekildiği fabrika ise Çin’in Shenzen kentinde bulunuyor.
Kendinizi ünlendirin
Web sitemizin adı, www.faceinhole.com… Site üzerinden bir çok ünlü yerine kendi fotoğraflarınızı ekleyebilirsiniz ya da ünlülerle resim çekilmiş gibi yapabilirsiniz.
Photoshop bilgisi olmayan arkadaşlar için birebir internet sitesi. Yapmanız gereken beğendiğiniz resminizi seçip ona uygun modeli tıklamak.. Daha sonra açılan pencerede ” image file ” sekmesini tıklayıp resminizi yüklemek. Eğer bilgisayarınızda uygun resminiz yok ise webcam ile görüntünüzü siteyede aktarabiliyorsunuz.
Photoshop bilgisi olmayan arkadaşlar için birebir internet sitesi. Yapmanız gereken beğendiğiniz resminizi seçip ona uygun modeli tıklamak.. Daha sonra açılan pencerede ” image file ” sekmesini tıklayıp resminizi yüklemek. Eğer bilgisayarınızda uygun resminiz yok ise webcam ile görüntünüzü siteyede aktarabiliyorsunuz.
Sansar Salvo Album Tanıtım Party
9 Ağustos 2008'de satışa çıkan Sansar Salvo'nun ilk yasal albümü "Adrenalin"in tanıtım konseri 30 Ağustos saat 14:00'da Bakırköy Sanat Merkezi'nde gerçekleşecek. 9 Canlı (ex-Sert Müslümanlar), Alaturka Mavzer, Cabbar (ex-Ondaon), Mihenk Taşı, Pit10, Terror Eastanbul, Mafsal, Apache Squad, Heja ve süpriz konukların yer alacak. partide misafir gruplarda performans sergileyecekler. Bilet fiyatı 10 YTL olan organizasyonda Adrenalin albümünün satışı da yapılacak.
Mekan: Bakırköy Sanat Merkezi / Istanbul
Tarih: 30 Ağustos 2008
Saat: 14.00
Giriş: 10 Ytl
Dwk Party 3. Seri (07.09.08)
zun bir süredir ortamdan uzak kalan Dwk Clan geri dönüşünü bir parti ile kutluyor. Partide Almanya’dan Fırtına ve Defkhan; İstanbul’dan Empati ve Red Mc; Amasya’dan Barci; Ordu’dan Kunduz ve Morfin; Ankara’dan Deli Mc, Garp Clan, Divan-ı Rap, Dwk Clan, Rap Merkez, Soundgang, Underside, Undershock, Tabu, Galip, Korner, Albedo, Berat, Esghi, Zepi gibi isimlerin yer alacağı partide pikapların başında ise Dj Arda Asılkan olacak
Mekan: Çığ Gösteri Merkezi (Esat Caddesi Neva Palas karşısı)
Tarih: 7 Eylül 2008 Pazar
Saat: 13.00
Giriş: 10 Ytl Bilet satışları kapıdan yapılacaktır.
Mekanı bilmeyenler için konser günü Dost Kitap Evinde saat 12:00’da buluşma yapılacaktır.
Mekan: Çığ Gösteri Merkezi (Esat Caddesi Neva Palas karşısı)
Tarih: 7 Eylül 2008 Pazar
Saat: 13.00
Giriş: 10 Ytl Bilet satışları kapıdan yapılacaktır.
Mekanı bilmeyenler için konser günü Dost Kitap Evinde saat 12:00’da buluşma yapılacaktır.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)